Birçok tasarımcıya göre hâlâ moda tarihinin en iyi 10 yılı 70`ler olarak görülüyor. Bugünün modacılarına dahi ilham veren 70`ler en etkileyici ve en güçlü moda trendlerine tanıklık etmiş. 1970`leri anlatmaya başlamadan önce bu yılları özetleyecek iki kelime seçmek gerekirse:
Cesur ve abartılı diyebiliriz.
Moda temalarını oluşturan bireysel stiller, parlak detaylar, platform topuklar, püsküller, süet kumaşlar 70`lerin egemen unsurlarındandı. Joni Mitchell, Cher, Bianca Jagger gibi isimler stil dünyasına yön veriyordu. 70`lerin tarzı onu takip eden 80`lerin modasıyla tamamen bir zıtlık içerisindeydi.
Saten kıyafetler, omuzları açık elbiseler, tulumlar, lame elbiseler, kısa bluzlar ve kısa üstler dönemin moda kıyafetlerindendi. Kısa etekler, kısa paçalar, uzun çizmeler Jane Birkin ve Twiggy gibi ikonların bu parçaları tarzlarında kullanmaları sayesinde pek çok insan için ilham kaynağı oldu.
Diane Von Furstenberg, her kadının vücut şekline uyum sağlayacak nitelikte rahat, ipekli, jarse bir elbise tasarladı ve o ikonik anvelop elbisesini 1974 yılında piyasaya sürdü. Diane Von Furstenberg`in repütasyonu bu tasarımla oldukça hızlı bir şekilde yayıldı ve tüm zamanların en başarılı tasarımcılarının olduğu listelerde yer aldı.
Dönem punk anlayışının en ünlü isimlerinden olan Vivienne Westwood Kings Road`ta "Too Fast To Live, Too Young To Die” mottosuyla "Let It Rock” adını verdiği butiğini açması moda akımlarına yeni bir soluk getirdi. Oldukça etkileyiciydi ve zamanla insanlar tarafından daha fazla sevilir hâle gelmişti.
Cher, 70`lerin en çok albüm çıkaran isimlerinden biriydi ve dünyanın her köşesinden sokaklarda onun şarkılarını duymak mümkündü. Cher, neredeyse tüm 70`ler trendlerini kişiselleştirerek kendi tarzını oluşturmayı başarmıştı ve göstermiş olduğu bu cesaret onun hâlâ bir efsane olarak yerinin korunmasını sağlıyor.
Moda Sahnesinde Gösterişli Devrim
Moda sahnesi, 70`lerde daha önce hiç olmadığı kadar gösterişliydi. American Hustle`da Bradley Cooper, Amy Adams, Christian Bale ve Jennifer Lawrence dörtlüsünden de hafızalarımıza kazınan görüntülerde sık sık rastladığımız saten gömlekler, dönemin eşsiz desenleri, anvelop elbiseler, madalyonlar, polyesterler, kelebek yakalar, çan altlar, dar tişörtler, sandaletler, spor takımlar, çiçek desenli gömlekler, tenis bantları bu dönemde sık sık kullanılıyor ve dönemin ne kadar eğlenceli olduğunu bir kez daha vurguluyordu.
Polyester en çok tercih edilen malzemelerden biriydi ve parlak renkleri her yerde görebilirdiniz. Hem erkekler hem de kadınlar çok dar pantolonlar ve platform topuklar giyiyorlardı. 1970`lerde pantolonlar, takım elbiseler, eşofmanlar neredeyse herkesin dolabındaydı.
Dönemin parlak ve ışıltılı renklerinden söz etmişken David Bowie`den bahsetmemek olmaz.David Bowie`nin kişiliği, cinsiyet rolleri hakkındaki çalışmaları ve oluşturmak istediği farkındalık 70`li yılların moda akımlarında da değişikliklere neden olmuştu. Artık ünlüler sahne performanslarında yıldızlı detaylar, gümüş ve parlak objeler, mayolar ve yüz boyaları kullanmaya başlamışlardı. Bowie, tüm kariyeri boyunca farklı stilleri üzerinde taşımış ve onları kişiselleştirmişti. Bu ise onun yalnızca 70`ler için değil sonsuza dek bir efsane, bir ikon olarak kalmasını sağlayacaktı.
The Supremes`in bu dönemde dünyayı kasıp kavuran sahne performansları, Diana Ross`un leylak farı, bol anvelop elbiseleri ve küpeleri dönemin ilham kaynağı olan görünümlerindendi.
1970`lerde moda akımlarında adeta devrim yapan pek çok değerli isim ve pek çok değerli tasarımcı bugünün moda anlayışlarının, modern görünümlerinin dahi şekillenmesinde rol oynamıştır.